KAMUOYUNA DUYURULUR
05 Şubat 2020

Mevsimsel grip hastalığı her yıl tüm dünyada ciddi sayıda klinik hastalığa yol açmakta, özellikle risk grupları başta olmak üzere hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olmaktadır.Grip kuzey yarım kürede yer alan her ülkede Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde toplumda önemli sayıda kişiyi etkileyen bir hastalıktır.     

Mevsimsel grip ani başlangıçlı ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, kas eklem ağrısı, halsizlik/bitkinlik ve boğaz ağrısı şikayetleri ile karakterize bir bulaşıcı hastalıktır. Öksürük şikayeti birkaç hafta devam edebilmekle birlikte hastaların büyük bir kısmında ateş ve diğer şikayetler bir hafta içerisinde tamamen kaybolur. Ancak mevsimsel gribin özellikle risk grubunda yer alan kişilerde ağır hastalık tablosuna ve hatta ölümlere neden olduğu bilinmelidir. Hastalık özellikle gebelerde, 5 yaş altı (2 yaş altı çocuklarda risk daha yüksek) çocuklarda, 65 yaş ve üzeri kişilerde, kronik hastalığı (kronik kalp, akciğer, böbrek, karaciğer, metabolik veya hematolojik)  olanlarda ve immün yetmezliği olanlarda ağır seyretmektedir.  

Pnömoni, akut solunum yetmezliği sendromu (SARS), sepsis, kronik hastalığın alevlenmesi, myokardit ve perikardit gibi klinik tablolar özellikle risk grubunda yer alan hastalarda ölüme neden olabilen influenza komplikasyonlarıdır. Pnömoni influenza virüsünün tek başına neden olduğu influenza pnömonisi şeklinde veya influenza virüsü ve bakterilerin birlikte oluşturduğu miks/koinfeksiyon pnömoni şeklinde görülebilmektedir. Ayrıca influenza virüsü kalp (myokardit), beyin (ensefalit), kas (myozit, rabdomyoliz) ve multi organ tutulumları (solunum yetmezliği, kalp yetmezliği) ile ağır hastalık tablolarına neden olabilmektedir.

İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.

Grip tedavisi olan bir hastalıktır, ancak yapılan çalışmalar ile tedavinin olabildiğince erken dönemde başlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. İnfluenza tedavisi ile belirti ve bulguların şiddeti azalmakta, hastalık süresi 1-2 gün kısalabilmektedir. Daha da önemlisi influenza tedavisi ile pnömoni ve diğer komplikasyonlar önlenebilmekte, hastane yatışları azaltılabilmekte ve ölüm önlenebilmektedir.

Sinop ilinde de tablo tüm Türkiye ile benzer seyretmekte olup influenza sayılarındaki artış mevsimsel ortalamalar düzeyindedir.